Double Negative cümleler oldukça kafa karıştırıcıdır. Hatta sadece İngilizce öğrenenler için değil, ana dili İngilizce olanlar için bile son derece kafa karıştırıcı olabilir. Hatta bu yapının öğretilmesine gerek olmadığını savunanlar bile azınsanmayacak kadar çoklar. Bu yazımda sizlere bu özel cümle yapısını daha yakından tanıtacağım.
“Double Negative”ler Nasıl Kullanılır?
Kullanım #1
Double Negative’ler olumlu anlama gelebilir.
- I don’t know nothing about it! = I know a lot about it.
- You should never not go. = You should always go.
- It’s not unusual. = It’s usual/common.
Kullanım #2
Double Negative’ler anlamda ufak değişiklikler yapmak için kullanılabilir.
- I don’t know nothing about it. = I know a little about it.
- You can’t not go. = You have to go.
- It’s not unusual. = It’s not common, but it happens sometimes.
Kullanım #3
Olumsuz bir anlamı vurgulayabilirler (özellikle bazı lehçelerde).
- I don’t know nothing about it. = I don’t know anything about it.
- You can’t never go. = You can never go.
- She ain’t got no money. = She doesn’t have any money.
Not: Yukarıdaki cümlelerin genellikle gramer açısından yanlış olduğu kabul edilir.
Anlamı Nasıl Anlayacağız?
Konuşan/yazar tarafından hangi anlamın kastedildiğini nasıl anlayabiliriz? Genellikle, açık olmayan (muğlak) konuşmaların bağlamına göre değişir.
Bazen tonlama, doğru yorumu deşifre etmemize yardımcı olur (örneğin, “you can’t not go” cümlesinde “not” kelimesini vurgulamak, anlamın “you have to go” olduğunu belirlememize yardımcı olur).
Bazı lehçeler genellikle konuşma veya metin boyunca belirgindir ve yalnızca double negative kullanıldığında fark edilmez. Lehçeler bir dili zengin ve çeşitli kılsa da, sizlere bazı kullanımların tüm konuşmacılar tarafından “doğru” kabul edilmediğini hatırlatmak isterim; örneğin akademik bir yazıda kesinlikle double negative kullanmamalısınız.